- görecek
- görecek: -in –i göreceği gelmek (-i) sich sehnen nach
Türkçe-Almanca sözlük. 2013.
Türkçe-Almanca sözlük. 2013.
A'VER — Tek gözlü. Bir gözü kör. Yek çeşm.(Âhirzamanda gelecek Süfyan adındaki bir zâlimden Aver diye rivayetlerde bahsedilmesi, sadece dünyayı görecek bir gözü olduğu ve âhireti görecek imân gözünün olmadığından kinayedir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
algılamak — i Bir olayı veya bir nesnenin varlığını duyu organlarıyla algılamak, idrak etmek Onların görecek, okuyacak, algılayacak hâlleri mi var? H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
canevi — is., hlk. 1) Kalbin altındaki bölge Yazın susamışken birdenbire bir soğuk su içtiniz mi bir sancı, bir ağırlık oturuverir; öyle bir şey oturdu canevime. S. F. Abasıyanık 2) mec. En duyarlı yer, yürek Bir çift göz istiyorum, canevimi görecek. B. K … Çağatay Osmanlı Sözlük
eşref saati — is. 1) Bir işin olumlu yola girmesi için en uygun zaman 2) İş görecek kimsenin ters davranmayarak, güçlük çıkarmayarak uysallık gösterdiği zaman … Çağatay Osmanlı Sözlük
köprü — is. 1) Herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan ahşap, kâgir, beton veya demir yapı Bu camiler, bu çeşmeler, bu köprüler rastgele yapılmadı. O. S … Çağatay Osmanlı Sözlük
değirmen iki taştan, muhabbet iki baştan — karı koca gibi, iş ortağı gibi birlikte yaşayacak, birlikte iş görecek kimseler arasında karşılıklı sevgi bulunmalıdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
realist olmak — gerçekçi olmak Her türlüsünde de faydalarını ve mahzurlarını görecek kadar realist olalım. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
mükâfatını görmek — herhangi bir olumlu davranışın, özverinin veya bir sıkıntının iyi sonucunu elde etmek Zavallı babam geçirdiği yetmiş senelik azabın mükâfatını görecek. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
EHL-İ ŞUHUD — f. Kâinatta tevhid delillerini aynen seyreden, İlâhi ve gizli sırlarını Hakkın izni ile gören şuhud ehli. Veli. * Görecek derecede kat i kanaat sâhibi olan enbiyâ ve evliyalar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KAB-I KAVSEYN — İmkân ve vücub ortasında bir makam. * İki yay uzaklığı mesafesi.(... İşte mevcudatın en eşrefi olan zihayat; ve zihayat içinde en eşref olan zişuur; ve zişuur içinde en eşref olan hakiki insan; ve hakiki insan içinde geçmiş vezaifi en azamî bir… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MANZARA — Dışarıyı görecek pencere … Yeni Lügat Türkçe Sözlük